Eğitim Bilimleri

EĞİTİMİN TANIMI, KAPSAMI, AMAÇ VE İŞLEVLERİ

EĞİTİMİN TANIMI, KAPSAMI, AMAÇ VE İŞLEVLERİ

İnsanoğlu var olduğu andan itibaren yaşamını sürdürebilmek için çevresiyle girdiği etkileşim sonucu birtakım bilgi, beceri, tutum ve değerler edinmiş; bunları toplumdaki öteki bireylere de aktarmaya başlamıştır. Böylelikle ilkel toplumlarda bile bireyler, bu etkileşim sonucunda ailelerinden, çevrelerinden birçok şey öğrenmişlerdir. O halde öğrenmenin oluştuğu her durumda, bir eğitim sürecinden söz etmek olanaklıdır (Gürkan, 2006a, s.4). Bu nedenle eğitim, biyokültürel ve sosyal bir varlık olan insanın varoluşundan bu yana olagelmiştir ve insanoğlu var olduğu sürece de var olacaktır. Eğitim sözcüğü, toplumun her kesimini ilgilendirdiği için günlük yaşantıda çok kullanılan sözcüklerden biridir.

Çoğu insan, eğitimin ne olduğu ve nasıl olması gerektiği ile ilgili düşünce üretmektedir; ancak bu insanların çoğu, eğitimin anlamının ne kadar geniş olduğunun farkında değildir. Eğitim, insanın doğumuyla başlayıp yaşamı boyunca devam eden bir süreçtir. Bu süreçte bireylere birtakım bilgi, beceri, tutum ve değerler kazandırılır. Bunun sonucunda da bireylerde gözlenebilen birtakım davranış değişiklikleri meydana gelir. Örneğin markete gittiğinde kasiyerin verdiği para üstünün doğru olup olmadığını bilmeden eve dönen bir çocuğun, basit aritmetik işlemlerini öğrendikten sonra aldığı para üstünü sayarak doğru olup olmadığını anlayabilecek düzeye geldiği gözlenebilir. Böylece bireyde davranış değişikliği kendi yaşantıları yoluyla meydana gelir (Erden, 1998, s. 13).

Her toplum, varlığını sürdürebilmek için kendi kültürünün özelliklerini yeni kuşaklara aktarır. Toplumun, bireyleri kendi kültürünün istek ve beklentilerine uyum sağlayacak biçimde yetiştirmesine “kültürleme” denmektedir (Fidan ve Erden, 1998, s.2). Başka bir deyişle kültürleme, kültürel değerlerin bireye aktarılması sürecidir. Bu süreç ailede, sokakta, iş yerinde, arkadaş çevresinde, okulda vb. pek çok yerde bilinçli ya da bilinçsiz oluşan öğrenmeleri kapsar. İlkel ya da ilkele yakın toplumlarda, kültürün içeriği basit olduğundan, bireylerin günlük yaşantı içerisinde kültürün tüm özellikleri ile etkileşim kurması ve onu edinmesi doğal bir süreçtir. Başka bir deyişle kendiliğinden kültürleme süreci, topluma uyum için yeterliydi. Ancak toplumların giderek daha karmaşık bir yapıya kavuşması ve kültürel içeriğin hızla artması sonucu, bireyin günlük yaşam içerisinde doğal bir süreç olarak kültürün tüm ögeleriyle etkileşime girmesi ve onları bu doğal süreç içerisinde edinmesi olanaksız hale gelmiştir. Bu nedenle toplumlar, yetişmekte olan genç kuşakların kültürün evrensel ve toplumsal süreklilik açısından gerekli olan yönleri ile etkileşime girebilecekleri uygun ortamlar düzenleyerek kültürleme etkinliğini amaçlı olarak gerçekleştirmeye başlamışlardır (Şahin, 2006, s.8). Kültürlemenin amaçlı olarak yapılması eğitimdir. Bu nedenle eğitim, “kasıtlı kültürleme süreci” olarak da tanımlanmaktadır (Fidan ve Erden, 1998, s.2).

Eğitimin, daha önce de söz edildiği gibi, geniş ve herkesi ilgilendiren bir alan olması, pek çok eğitim tanımının yapılmasına neden olmuştur. Eğitim, en genel anlamıyla bireylerin davranışlarında değişiklik oluşturma sürecidir. Demirel (1999, s.5), eğitimi “Bireyde kendi yaşantısı ve kasıtlı kültürleme yoluyla istenilen davranış değişikliğini meydana getirme süreci” olarak, Ertürk (1994, s.11) ise “Bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci” olarak tanımlamaktadır. Eğitim tanımları içinde “Bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci” tanımı, eğitimciler arasında genel kabul görmektedir. Eğitim tanımlarına bakıldığında üç temel özelliğin vurgulandığı göze çarpmaktadır. Bunlar şöyle sıralanabilir (Fidan, 1985, s. 10; Gürkan, 2006b, s.4):

1. Eğitimin bir süreç oluşu: Eğitim süreci, bugün başlayıp yarın biten bir süreç değil zaman ve kapsam bakımından çok geniş ve çok yönlü bir süreçtir. Eğitim sürecini, birbirini izleyen ve birbiri üzerine biriken öğrenme ve öğretme etkinlikleri oluşturmaktadır. Öğrenmenin oluşmasını sağlayan her türlü etki, eğitim sürecinin bir parçasıdır.

2. Eğitim sonucunda bireyde davranış değişikliğinin oluşması: Davranış, organizmanın etkiye karşı gösterdiği tepki ya da tepkiye karşı gösterdiği etki olarak tanımlanabilir. Eğitim açısından davranışın gözlenebilir, ölçülebilir ve istendik olması önem taşır.

3.  Davranış değişikliğinin bireyin yaşantıları sonucunda oluşması: Yaşantı ,  bireyin çevresiyle kurduğu etkileşim sonucunda bireyde kalan izlerdir. Bu izler birikerek bireyin davranışlarında değişiklik olmasını sağlar.Eğitim, okul öncesinde ve okul yaşamında sürdüğü gibi okul içinde ve okul dışında, başka bir deyişle yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Eğitim, bireyin yaşamı boyunca edindiği deneyimlerin tümünü kapsamaktadır

Eğitim süreci yoluyla bireylerin değişimlere uyum sağlaması ve her yönüyle gelişmesi amaçlanmaktadır. Buna göre eğitimin genel işlevleri; bireyin topluma, toplum dinamiklerine uyumuna yardım etmek ve bireyde var olan yeti ve yeteneklerin üst sınırına kadar gelişmesini sağlamaktır (Gürkan ve diğerleri, 1998, s.17). Buradan eğitimin toplumsal ve bireysel olmak üzere iki temel işlevinden söz edilebilir. Büyükkaragöz ve diğerleri (1998, s.27) ise eğitimin toplumsal, siyasal, bireysel ve ekonomik olmak üzere dört işlevinden söz etmektedir:1. Eğitimin toplumsal işlevleri: Toplumsal kültürü aktarmak, bireyin topluma uyumunu sağlamak, araştıran ve kültüre dinamik ögeler katan insan yetiştirmektir. 2. Eğitimin siyasal işlevleri: Ülkenin anayasal yapısına uygun, lider özellikleri olan, girişimci ve bilinçli seçmen yetiştirmektir.3.  Eğitimin bireysel işlevleri: Bireyin beden, zihin ve ruhsal yapısını geliştirmektir.4.  Eğitimin ekonomik işlevleri: Bilinçli üretici ve bilinçli tüketici yetiştirmektir.

Eğitimin amacı; toplumların siyasal, ekonomik ve kültürel durumlarına göre değişmekle birlikte bireylerin kişisel yeteneklerini, insan ilişkileri konusundaki becerilerini, ekonomik yönden yeterliklerini geliştirmek ve vatandaşlık görevlerini tam olarak yerine getirmeyi sağlamak noktalarında toplanmaktadır (Oğuzkan, 1985, s.3). Eğitim; bireyin davranışlarını değiştirme, geliştirme, uyumunu sağlama gibi amaçları gerçekleştirirken genel olarak şu amaçlardan hareket eder (Gürkan ve diğerleri, 1998, ss.1819):

• Eğitim, bireyin kendini gerçekleştirmesine yardım eder.

• Eğitim yoluyla kendini gerçekleştiren birey;

•  Öğrenme ve tartışma isteği duyar.

•  Türkçeyi etkili kullanır.

•  Sayma ve hesaplamayı öğrenmiştir.

•  İşittiğini duyar, baktığını görür.

•  Sağlık ve hastalık hakkında temel bilgiye sahiptir.

•  Spor ve boş zaman etkinliklerine katılır, entellektüel ilgiler geliştirir.

•  Güzel şeyleri takdir eder.•

 Kendi yaşamına yön verebilir.Eğitim, bireyin insan ilişkilerini geliştirmesine yardım eder. Böylece birey;

•  İnsanlığa saygı duyar.

•  Dostluğa önem verir, zengin bir sosyal yaşamı vardır.

•  Başkaları ile etkin işbirliği geliştirir.

•  Sosyal davranışlarında naziktir.

•  Aileyi sayar ve ailede sorumluluklarını yerine getirir.Eğitim, bireyin ekonomik etkinliğini geliştirir. Bunu geliştiren birey;

•  Çalışmaktan haz duyar, iyi bir üreticidir.

•  Meslekleri tanır ve mesleğini seçmede isabetlidir.

•  Mesleğinde başarılıdır, yaptığı işin toplumsal değerini bilir.

•  Kendi gelir ve harcamalarını düzenler, harcamalarında akıllıdır.

•  İyi bir tüketicidir.Eğitim, bireyin vatandaşlık sorumluluğunu geliştirir. Bu sorumluluğu geliştiren birey;

• Sosyal adalet konusunda duyarlıdır.

•  Propagandaya karşı eleştirel düşünme yeteneği geliştirmiştir.

•  Hoşgörülüdür, düşünce ayrılıklarına saygılıdır.

•  Ulusal kaynakları korur.

•  Bilimin insan yararına gelişmesi gerektiğini bilir.

•  Dünyadaki gelişmeleri dikkatle izler.

•  Yasalara saygılıdır.

•  Ekonomik görüşe sahiptir.

•  Vatandaşlık görevlerini bilir ve yerine getirir.

• Demokratik ilkelere bağlıdır. Bu amaçlar, eğitim gören bireylerin sahip olması beklenen davranışları belirtmektedir. Bireye okulöncesinden yükseköğrenimin sonuna değin bu davranışlar aşama aşama kazandırılmaktadır. Özetlemek gerekirse eğitim kavramının kapsamı oldukça geniştir. Bireyi etkileyen ve davranışlarında değişiklik oluşmasına yol açan her türlü etkinliğe eğitim diyebiliriz. Ancak değişik ortamlarda gerçekleşen bu eğitim süreçleri özelliklerine göre farklı isimler almaktadır.

Eğitim Bilimine Giriş

Şenel, E. A. (2011). Eğitim Bilimine Giriş. (M. Gültekin, Ed.). Anadolu Üniversitesi Yayınları.

turklib

2020 yılının son gününde hayata geçen bu projeyle birlikte popüler konular hakkında kaynağı olan bilgilere en kısa yoldan ulaşabileceksiniz. Ayrıca turklib.org’un instagram sayfasından güncel olarak alanda yapılmış araştırmaların inceleme gönderilerini de görebilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu