Sağlık Bilimleri

İlkyardım Nedir?

İlkyardım Nedir?

İlkyardım Tanımı İlkyardım ile ilgili olarak çok sayıda farklı tanım yapılmış olsa da 2002 yılında çıkartılan T.C. Sağlık Bakanlığı ilkyardım yönetmeliği’ne göre tanımlar ortak bir noktada toplanmıştır. “İlkyardım herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önleyebilmek amacıyla olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut…
Suyun Vücud İçindeki Görevleri

Suyun Vücud İçindeki Görevleri

Suyun Vücud İçindeki Görevleri Suyun Vücud İçindeki Görevleri; Su canlı varlıkların inorganik temelini oluşturur. Sıvı halde bulunduğu ısıda sahip olduğu dielektrik sabiti ile açığa çıkan iyonlar, hücre membranlarının ve enzimlerin temel işlevlerinde yaşamsal rol oynarlar. Çözeltilerde bulunan iyonlar su moleküllerinin elektrostatik örtüsü ile sarmalanarak biyolojik olarak önemli değişikliğe uğrarlar. Hücre membranı dışında işlev gören hidrolize edici enzimler, suyun katkısı ile,…
TOPLUM VE SPOR

TOPLUM VE SPOR

TOPLUM VE SPOR Toplum, ortak bir yaşam biçimini paylaşan, belli bir coğrafyada yaşayan, kendilerini bir bütün olarak gören, karşılıklı etkileşim içinde bulunan insanların oluşturduğu en geniş insan grubudur (Tan, 1981, s. 57). Toplumlar, büyük ölçüde insan yığınlarından oluşsa bile asıl bu yığınları bir arada tutan bağlar (ortak çıkar ve amaçlar, dil, tarih, kültür, vatan sevgisi, inanç, milliyetçilik, ortak değerler örf…
Spor Federasyonların Yapısı ve İşleyişi

Spor Federasyonların Yapısı ve İşleyişi

Özerklik Öncesi Spor Federasyonları Türk Spor Yönetiminde spor federasyonlarının ilk olarak tanımlanmalarına ¨İdman İttifakı Heyeti Muvakkatesi¨nin nizamnamesinde rastlamaktayız. Bu örgütlere ¨Encümenler¨adı ile İİHM nizamnamesinde yer verilse de resmileşmeden yerini TİCİ’ye bırakan bu örgüt döneminde hiçbir federasyon kurulamamıştır. Birçok spor federasyonu ilk kez TİCİ döneminde kurulmuştur. TİCİ ana nizamnamesi içinde yer alan ¨Federasyon Nizamnamesine¨ göre federasyonların kurulmaları ya da kaldırılmaları, genel…
Tokluk Açlık ve İleri Metabolizması

Tokluk Açlık ve İleri Metabolizması

Gece açlığı sonrası normal bir kişinin kan glukoz seviyesi yaklaşık 80 mg/dl’dir (70-100 mg/dl). Kan glukoz seviyesi gün boyunca normalde öğünler öncesi 80 mg/tl’den öğünler sonrası 120 mg/tl’ye değişir. Kan glukoz seviyesi, glukozun konsantrasyonu ve hormonal sinyallere cevapta karaciğer tarafından öncelikle kontrol edilir. Tokluk: Karbohidrat içeren bir öğünden sonra, kanda belirgin şekilde artmış olan glukoz konsantrasyonu pankreasdan glukagon salınımını azaltırken…
Yakıt Metabolizmasının Düzenlenmesi

Yakıt Metabolizmasının Düzenlenmesi

Yakıt metabolizmasının düzenlenmesinde hormonlar anahtar rol oynarlar. Özellikle insülin, glukagon, ve epinefrin / norepinefrin yakıtların mobilizasyonu ve depolanması üzerinde büyük etkilere sahiptir (Tablo: 1). Insülin: Pankreasın B-hücreleri tarafından, kan glukoz artışı ile uyarılarak salgılanır. Yağ asitlerinin sentezini, yakıt depolanmasını ve proteinlerin sentezini uyarır. Kas ve karaciğerde glikojen sentezini uyarır, karaciğerde glukoneogenezi baskılar, glikolizi artırır. Kas ve yağ hücrelerine glukoz girişi…
Organların Metabolik Profilleri

Organların Metabolik Profilleri

  Beyin, karaciğeri, böbrek, kas, yağ dokusu gibi organların metabolik durumlar, enerji ihtiyaçlarını karşılamak için kullandıkları yakıtlar farklıdır. (Şekil: 5) Beyin: Beyin daima glukoza ihtiyaç duyar. Uzun süren açlıklar esnasında da glukoz yerine keton cisimlerini okside ederek enerji sağlar. Plazmada albumine bağlı olarak dolaşan yağ asitleri, kan-beyin bariyerini geçemediklerinden beyin için yakıt olarak kullanılamazlar. Beyin yakıt depolarindan yoksundur ve de…
Başlıca Metabolik Yollar ve Kontrolleri

Başlıca Metabolik Yollar ve Kontrolleri

Glikoliz Sitozolde gerçekleşen bu reaksiyon dizisi glukozu iki molekül piruvata çevirirken aynı zamanda iki ATP ve iki NADH üretir. Anaerobik koşullar allında, büyük ölçüde aktif iskelet kasında olduğu gibi, glikoliz pirüvatın laktata dönüşümü ile sonuçlanır. Glikoliz iki esas amaç için hizmet eder: ATP üretmek için glukozu yıkar ve biyosentezler için karbon iskeletlerini sağlar. Glukozun piruvata dönüşüm oranı bu iki ihtiyacı…
Metoboliazmanın Temeli

Metoboliazmanın Temeli

Metabolizmada temeli; ATP, indirgen güç ve biyosentezler için yapı taşlarını oluşturmaktır. ATP, evrensel enerji birimidir. Molekülün yüksek enerjili fosfat potansiyeli; kas kontraksiyonu, aktif transport, çeşitli biyosentez olaylarında enerji kaynağı olarak hizmet eder. ATP molekülü yakıt molekülleri olan glukoz, yağ asitleri ve amino asitlerin oksidasyonu yoluyla üretilir. Asetil-KoA oksidasyonların çoğunda ortak ara üründür. Asetil -KoA, sitrik asit döngüsü vasıtasıyla tamamen karbondiokside…
Metobolizmanın Kontrolü

Metobolizmanın Kontrolü

Hücredeki reaksiyonlar, metabolizmanın muhtelif yollarıyla kontrol edilir ve düzenlenir. Allosterik etkileşimler Çoğu metabolik yolda moleküllerin akışı mevcut olan substrat miktarı yerine, öncelikle enzimlerin aktiviteleri ve miktarları ile belirlenir. Esasen irreversibl (Geri dönüşümsüz) reaksiyonlar potansiyel kontrol yerleridir. Bir yolda, ilk irreversibl reaksiyon neredeyse, o yol bu noktadan sıkı bir şekilde kontrol edilir. Metabolik yollar sonraki irreversibl reaksiyonlarla da kontrol edilebilirler. Allosterik…
Başa dön tuşu