Eğitim Bilimleri

Öğretim İlkeleri

Bir öğretim sürecinin etkili bir şekilde yürütülebilmesi için sistemli ve belli başlı ilkeler çerçevesinde hareket etmesi beklenilmektedir. Öğretim süreci kontrolsüz ve kendiliğinden yürütülemez. Bu süreç ilkeler çerçevesinde okul içinde ve dışında etkinliklerin başarıyla yürütülebilmesi için rehber görevi görmektedir. Eğitim programının dört ögesi birlikte düşünüldüğünde (hedef, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme) ve söz konusu olan bu ögelerin etkili bir biçimde bir araya gelip öğrenmenin gerçekleşmesi beklendiğinde karşımıza çıkan kavram öğretim ilkeleridir. Bu görüşler derslerin planlanmasında, içeriğin düzenlenmesinde, dersin işlenmesinde ve yapılanların değerlendirilmesinde etkili role sahiptir. Öğretim ilkeleri aşağıda açıklanmıştır.

Öğrenciye Görelik (Çocuğa Görelik-Düzeye Uygunluk) ilkesi

Öğretim sürecinin planlanması ve uygulamasında öğrencilği, ihtiyaç ve is- teklerinden hareket etme anlayışını içermektedir. Bu ilkenin dayandırılabileceği felsefi anlayış pragmatizm ve bir boyutuyla da varoluşçuluktur. Pragmatik felsefeye dayalı geliştirilen ilerlemeci eğitim akımının temel anlayışı olan “okulun yaşamın kendisi olması” ve etkinliklerin öğrenci merkezli düzenlenmesi, öğrenciye görelik ilkesi ile örtüşmektedir. Bu nedenle bu ilke günümüz eğitim anlayışının en önemli ilkelerinden biridir. Öğretim sürecinin tasarlanması ve yürütülmesinde uzunca süre temel alınan en önemli anlayış, sürece dahil olan tüm bireylerin benzer özelliklere sahip olduğudur. Geleneksel öğrenme anlayışında aynı seviyede bulunan öğrencilerin hepsinin aynı seviyesine, aynı fizyolojik özelliklere, aynı bilişsel özelliklere vb. sahip olduğu düşünülerek, bireysel farklılıklar göz ardı edilerek eğitim veril- mektedir. Öğrenciye görelik ilkesi ise öğrencilerin fizyolojik ve psikolojik özellikler bakımında birbirinden farklı özelliklerle donanım olduğunu vurgulamaktadır. Bu doğrultuda kurgulanacak öğretim sürecinin de bu farklılıkları dikkate alacak şe- kilde düzenlenmesi beklenilmektedir.

Aktivite (Etkin Katılım, Yaparak-Yaşayarak Öğrenme) ilkesi

Değişen dünya ile birlikte eğitim sistemleri de değişerek sınıf içindeki öğrenci rollerini etkilemiştir. Öğrenciler artık derslerde pasif dinleyici değiller. Yaparak- yaşayarak öğrenme ile birlikte öğrenciler soru sorarak, karşılaştırmalar yaparak, benzerlik ve farklılıkları bularak, sonuç çıkararak, eleştirerek, bilgiyi yeniden yapılandırılarak öğrenme sürecine etkin (aktif) olarak katılmaktadırlar. Öğrencinin derse etkin katılması demek öğrenme sorumluluğunu üzerine alması anlamına gelmektedir. Biraz daha açarsak artık öğrenciden beklenen, bilgiyi yeniden yapılandırması ve bunu yaparken de bilgiye ulaşması, farklı kaynakları incelemesi, yanlışlarını fark ederek düzeltmeye çalışmasıdır.

Bilinenden Bilinmeyene

Öğretim sürecinin yürütülmesinde önemli ilkelerden biri de öğrencinin öğrenmesi beklenilen kuram, olgu, olay, genellemeleri vb. öğrenebilmesi için gerekli alt yapıya sahip olmasıdır. Bu durum öğrencinin hazırbulunuşluğuyla ilişkilendirilebilir. Bir öğrencinin herhangi bir bilgiyi öğrenebilmesi için öğretmenin öğrencinin daha önceden bildikleriyle bağlantı kurması beklenilmektedir, Bu nedenle öğretim sürecinde öğrencinin bildiklerinden yol çıkılması gerekmektedir. Öğretmenlerin ders planlarını yaparken öğrencilerinin neleri bilip neleri bilmediklerinden yola çıkmaları daha uygun olacaktır. Bu tüm sınıf düzeyleri için vazgeçilmez bir kuraldır. Bir öğretmen ders işlerken, konuyu örneklendirirken ve anlamayı sağlamaya çalışırken önce öğrencilerin bildiklerinden yola çıkmalı yani eski öğrenilenlerle yeni öğrenilecek olanlar arasında ilişkiler kurmalıdır.

Yaşama Yakınlık (Hayatilik) ilkesi

Eğitim durumlarında öğrenciye verilen bilgiler ve örnekler gerçek yaşamda karşılaşabileceği durumlardan seçilmelidir. Bu ülkenin dikkate alınması öğrencilerin en çok şikâyet ettikleri konulardan birine çözüm olacaktır. ‘Bu konu benim ne işime yarayacak?’ sorusunun altında gizli olan açıklama öğretmenin yaşama ya- kınlık ilkesini göz ardı etmesidir. Öğrenci kazandığı davranışı hayatında kullanamıyorsa bu sürecin işlevsel olmadığını gösterir.

Somuttan Soyuta ilkesi

Piaget’in bilişsel gelişim evrelerinden üçüncüsü olan somut işlemler döneminin en önemli özelliği çocuğun bilişsel yeteneklerini somut nesne ve yaşantılar üzerine kurgulamasıdır, İlk iki dönemin temel özellikleri ele alındığında duyusal motor dönem ve işlem öncesi dönemde elde edilen bilişsel beceriler üzerine bireyler bilgileri mantıksal kurgularla ileriye ve geriye doğru taşıyabilmektedirler.

Ancak bu kurgu soyut yapıdan uzak nesnel ve dokunulabilir materyaller çerçevesinde gerçekleşmektedir. Öğretimsel açıdan düşünüldüğünde bu ülke özellikle ilköğretimin ilk kademesinde çok önemli bir yere sahiptir. Öğrenciler bir konuyu soyut olarak dinlemekten çok somut olarak görmek isterler.

Eğitim materyalleri alanı bu konuda öğretmenlere çok yardımcı olmaktadır. Sınıf içi uygulamalarda modeller ve numunelerden, bunlardan yararlanmak mümkün değilse resimler- den, grafiklerden ve bilgisayar animasyonlarından yararlanılmalıdır. Bilgisayar teknolojisi günümüzde kavramların somutlaştırılmasında önemli kolaylıklar sağlamaktadır.

Yakından Uzağa ilkesi

Bir öğretim sürecinin tasarlanmasında dikkate edilmesi gereken bir diğer hu- sus bu kurgunun yakından uzağa doğru yapılmasıdır. Öğrencilerin yaşamsal çerçevesi düşünüldüğünde mekânsal olarak yakın bulunanlara erişimi ve bunlar- la etkileşimi daha fazladır. Bu doğrultuda öğrenciler içinde bulunduğu çevreden başlayarak uzağa doğru daha kolay öğrenmektedirler. Bu nedenle öğretim etkinlikleri düzenlenirken yer ve çevre açısından yakından uzağa doğru bir aşamalılık içerisinde düzenlenmelidir. Bu sürece zaman faktörü de eklenebilmektedir. Yakın zamandan örnekler öğrencinin öğrenmesini kolaylaştırmaktadır. Öğretim sürecindeki önemli bir nokta öğreticinin kendi yaşına uygun örnekler yerine öğrencilerin yaşlarına ve zamanına uygun örnekleri vermesi gerekmektedir.

Ekonomiklik ilkesi

Öğretim sürecinden en üst düzeyde fayda elde etmek amacıyla harcanan emek, zaman ve paranın minimum düzeye çekilmesidir. En az zaman, en az para ve en az enerji harcayarak en yüksek verimi elde etmek ekonomiklik olarak tanımlanabilir, Ulaşılması beklenilen hedeflere yönelik içeriğin seçimi ve düzenlenmesinden yürütülecek faaliyetlere, materyallerin seçiminde değerlendirmeye kadar tüm bu süreçlerin en kısa zaman ve en az emekle karşılanması beklenilmektedir. Bu süreçte harcanan paranın da en asgari seviyeye çekilmesi ekonomiklik ilkesine uygun davranıldığını göstermektedir. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise ekonomikliğin sadece parasal boyutunun bulunmamasıdır. Özellikle materyal seçiminde her zaman en ucuz olanın en ekonomik olduğu düşünülmemelidir.

Öğretmen Ekonomiklik İlkesine Uygun Davranmak İstiyorsa

Eğitim Ekonomisi Yönetimi

Açıklık (Ayanilik) ilkesi

Öğretim sürecinde tüm organizasyonun öğrencinin en rahat şekilde anlaya- cağı şekilde açık ve tartışmaya ya da kafa karışıklığına yer vermeyecek şekilde tasarlanması gerekmektedir. Tüm bu süreçte ulaşılması beklenilen noktadan varılacak yer kadar yanlış anlamaların engellenmesi beklenilmektedir. Açıklık ya da diğer bir ifadeyle ayanilik öğretim sürecinde öğrenenlerin farklı çıkarımlar yapması, farklı bakış açılarıyla olaylara yaklaşması değil öğretim sürecinde meydana gelebilecek yanlış anlamaların önlenmesidir. Özellikle anlatım yönteminin kullanıldığı derslerde öğretmenin öğrencinin seviyesine uygun, onun bildiği sözcükleri ve anlayabileceği cümle yapılarını kullanarak, öğrencinin çevresinden örnekler vererek konuyu açıklamaya çalışması açıklık ilkesinin tanımlarından biridir. Diğeri ise bir ders işlenirken mümkün olduğu kadar çok duyu organına hitap edilmesidir. Öğretmen, öğrencinin ne kadar çok duyu organını işe koşmasını sağlarsa konu da o ölçüde anlaşılır olacaktır.

Bütünlük

Bireyin gelişim süreci dikkate alındığında bedensel gelişim, devinimsel (organların işleyişindeki beceriler) gelişim, dil gelişimi, bilişsel gelişim ve ahlaki gelişim birbirlerini tetikleyici ve destekleyici görevler üstlenmektedir. Öğrencilerde bütünsel bir gelişim amaçlandığı durumda tek boyutlu ve bir beceriye odaklanmış bir eğitim anlayışı bireyin beklenilen beceriyi tam olarak göstermesini engelleyecektir. Bu nedenle öğrencinin bilişsel, duyuşsal ve devinişsel açıdan bir bütün olarak algılanması zorunluluğu vardır. Öğrenci bu üç alan bakımından bir bütün olarak düşünülmeli ve dengeli bir şekilde eğitilmelidir. Bu ilke özellikle ilköğretimin birinci kademesinde önemli bir yere sahiptir. Yukarıdaki alanlardan birine diğerlerine oranla daha çok önem vermek öğrencide dengesizliklere yol açacaktır.

Güncellik (Aktüalite) ilkesi

Öğretim sırasında öğretilecek konuların ve uygulamaların güncel olaylarla ilişkilendirilmesi güncellik ilkesiyle ilişkilidir. Öğrencilere kazandırılması beklenilen, bilgi, beceri ya da duygulara yönelik kurulabilecek güncel bağlantılı örnekler öğrenmeyi kolaylaştırabileceği gibi günlük yaşam bağlantısını da sağlayacaktır. Bu durum bilgilerin günlük yaşamdaki karşılıklarının görülmesi açısından oldukça önemlidir. Tartışma sürecinde ele alınan konulardan, sınıf ortamına getirilen örneklere kadar geniş bir yelpazede günlük yaşam bağlantısı kurulması öğretim açısından oldukça önemlidir. Tartışma sürecinde ele alınan konulardan, sınıf ortamına getirilen örneklere kadar geniş bir yelpazede günlük yaşam bağlantısı kurulması öğretim sürecinin etkisini artırabilecektir.

Kolaydan Zora (Basitten Karmaşığa) ilkesi

Sınıf içindeki etkinlikler düzenlenirken konular, öğrencilerin başarı güdülerini olumsuz etkilemeyecek şekilde onların yapabileceği kolaylıktan başlayarak giderek, aşamalı olarak zorlaştırılmalıdır. Bu, bilişsel alan yanında öğrencilerin duyuşsal alanlarını da olumlu yönde etkileyecektir.

Metin İçinde
(Komisyon, 2017)

Kaynakçada
Komisyon, A., 2017. Pedagojik Formasyon İçin Öğretim İlke Ve Yöntemleri. 3rd ed. Ankara: Anı Yayıncılık, pp.5-9.

turklib

2020 yılının son gününde hayata geçen bu projeyle birlikte popüler konular hakkında kaynağı olan bilgilere en kısa yoldan ulaşabileceksiniz. Ayrıca turklib.org’un instagram sayfasından güncel olarak alanda yapılmış araştırmaların inceleme gönderilerini de görebilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu