EkonomiMühendislik Bilimleri

Antik Mısır Ekonomisi

Antik Mısır Ekonomisi

Antik Mısır Ekonomisi ; Antik Mısır “Asya üretim yönteminin” örnek ülkesidir. Çiftçi ve hayvan besleyicilerin Nil vadisine yerleşimi m. ö. VI-IV binyıllıklara kadar uzanmaktadır. Ekonominin organizasyonu, yapısı ve kullanılan emek araçlarının çeşidi acısından Antik Mezopotamya ile benzer çok yönleri vardır. Sınıflanmanın başlangıcı ve gidişi süreci de, hemen hemen örtüşmektedir.

M. ö. IV-III bin yıllarında ilk devletler – normlar oluşmaya başladı. Yukarı ve Aşağı Mısır çarlıkları birleşerek tek devlet – Antik Mısır devletini kurdular. Genellikle, Antik Mısır dönemi, Mısır uygarlığının tarihsel sınıflı toplum ve devletçiliğinin kurulduğu andan başlayarak (m. ö. IV binyılın ikinci yarısı) bağımsız Mısır devletinin çöküşünden (m. ö. VI yy) önceki (Persi tarafından işgal olunana kadar) tarihi kapsamaktadır. 3 bin yıl yaşı olan Mısır’ın tarihi
aşağıdaki dönemlere ayrılmaktadır:

  1. Birinci nesil öncesi dönem (m. ö. IV binyılın I yarısı). Nesil-topluluk ilişkilerinin dağılması;
  2. İkinci nesil öncesi veya gerize dönemi (m. ö. IV binyılın II yarısı). Sosyal sınıflanmanın başlanması, sulama sisteminin ayrı ayrı öğelerinin kurulması, ilk devlet kuruluşlarının ortaya çıkması; dönemin sonunda Yukarı Mısır ve Aşağı Mısır çarlıklarının kurulması;
  3. İlk carlık. Birleştirilmiş Mısır devletinin kurulması (m. ö. XXXI-XXIX yüzyıllar);Mısır’ın gelişmesi (m. ö. XXVIII-XXIII yüzyıllar);
  4. I geçiş dönemi (m. ö. XXIII-XXI yüzyıllar). Vahit Mısır devletinin ayrı ayrı normlara parçalanması;
  5. Merkezi Mısır devletinin yeniden oluşturulması (m. ö. XXI-XVIII yüzyıllar);
  6. II geçiş dönemi (m. ö. XVIII-XVI yüzyıllar). Mısır’m zayıflaması. Halk isyanları; Mısır’ın rücular tarafından işgali;
  7. Mısır uygarlığının yükseliş dönemi (m. ö. XVI-XI yüzyıllar). Mısır İmparatorluğu’nun kurulması;
  8. III geçiş dönemi (m. ö. XI-X yüzyıllar). Mısır’ın çöküşü.
  9. Son carlık. Mısır yabancı nesiller tarafından yönetilir (m. ö. XI-VIII yüzyıllar).
  10. Mısır’ın Persi tarafından işgali ve onun bünyesine dahil edilmesi (m. ö. VI-V yüzyıllar).

Mısır’ın uygun coğrafi konumu vardı. Akdeniz Mısırı Ön Asya, Kıbrıs, Ege Denizi adaları ve Yunanistan’la birleştirirdi. Nil önemli gelişim motoru rolünü oynuyordu. Mısır’da faydalı kazılar mevcuttu.
Antik Mısır üretiminin temelini sulama tarımı oluşturuyordu.

Tarım uzmanlaştırılmıştı. Yukarı Mısır tarımın, Aşağı Mısır ise hayvancılığın, bağcılığın ve üzümcülüğün merkezi olmuştu. Antik dönemlerden tarım alanlarını “yukarı” ve “aşağı” (Nil’in taştığı zaman suyun özel depolara toplanıp depolanması) bölümlere ayıran sulama sistemi yaratılmıştır. Ekonominin temel ayırt edici özelliklerinden biri de toprak ve sulama sistemleri üzerinde devlet mülkiyetinin olmasıydı. Firavunlar, saray +memurları ekonomide hakim konuma sahiptiler

Çar’ın, tapınağın ve özel olan topraklarda hem köleler, hem de bağımlı duruma düşmüş topluluk üyeleri
çalışıyordu. Devlet, insanları birleştirmekle önceki topluluk yükümlülüklerini tutmuş ve daha sonra onu devlet emek ödeyicisine dönüştürmüştür. Topluluk işleri /aracılığıyla hükümdarlar özgür toplum üyelerini kendilerine tabi ettiriyorlardı.

Böyle bir ortamda köle emeği – ikinci düzeyli önem taşıyordu. Köleler, genellikle, işçi görevlerini yerine getiriyorlardı. Köle emeğine yaklaşım sadece m. ö. XVI-XII yüzyıllarda değişmeye başladı. “Asya” toplumlarında ilave işçi gücüne ihtiyaç yoktu. Aksine, emek kaynaklarının fazlalığı görülüyordu. Belli ki, safi emek kaynaklarının varlığı koşullarında tarımda köle emeğinden istifade anlamsızdı. Topluluk üyeleri – çiftçiler neredeyse, karşılıksız iş gücü gibi ortaya çıkmakta idi ve onları barındırmak (yedirmek, giydirmek, vb.) gerekli değildi.

Antik tarım modelinden farklı olarak (köleler ayrı ayrı sahiplerin kişisel mülkiyetindeydiler ve bu sahiplerin özel çıkarlarına hizmet gösteriyorlardı) bu dev emek ordusu merkezi şekilde sadece devlet işlerine dahil ediliyordu: sulama sistemlerinin, yolların, dev binaların vb. yapımında çalışıyorlardı. Antik Mısır’da dönemsel olarak nüfus sayımı yapılıyordu ki, bunun amacı iş bölümünün gerçekleştirilmesi idi. Her bir köylü yılın belli dönemini Firavun ve tapınaklara ait tarım alanlarında, sulama sistemlerinin, piramit ve tapınakların yapımında işlemeli idi. Devlet mükellefiyeti tüm nüfusa ait ediliyordu. İşlerin gerçekleştirilmesini özel memurlar – “insan sayanlar”, yahut “insan sayaçları” kontrol etmekte idi.

Genellikle, sadece Antik Mısır için değil, aynı zamanda birçok Antik Doğu devletleri için ekonominin üst düzey merkezileştirilmesi ortak özelliklerden olup; üretilen ürünün önemli çoğunluğu merkezi şekilde bölünmekteydi. Memurlar ürünün miktarının ve hayvanların sayısının kayıtlarını yapıyorlardı; sulama sistemleri ve inşaatların yapımında çalışan topluluk üyeleri, çeşitli araçları ve yemeklerini devlet hazinesinden alıyorlardı. Bu
ülkelerde sulama sistemlerinin yönetilmesi aşırı merkezi ve despotik özellik taşıyordu.

“Asya üretim yöntemi” nin belirtilen birçok özellikleri cok uzun tarihi süreç boyunca mevcut olmuştur. Antik Doğu’da toplumun çok ciddi hiyerarşik yapısı şekillenmiştir. Antik Mısır’da hakimiyet ve mülkiyet organik beraberlik halinde mevcut olmuştur. Sosyal konum, servete sahip olmanın tek yolu hükümdara (Firavuna) yakınlıktan geçmekteydi.

Çiftçinin durumu da toprağın devlet özelliği ile belirlenmekteydi: çiftçi kendi evinde yaşıyor ve toprağını yönetiyordu. Fakat ekmek için tohumu, toprak işlemek için işçi hayvanları geçici olarak devletten alıyordu. Üretilen ürün tamamen devletin eline geciyor ve bu üründen cifteiye sadece ailesinin talebi hacminde pay ayrılırdı. Ana bölüm ise devlet depolarına devrediliyordu.

Antik Mısır’da işçilik da merkezi özellik taşıyordu. Mısırlılar tunçtan genellikle süs eşyaları yapıyorlardı. Emek araçlarının yapımında ise kullanılmamaktaydı. Antik Mısır tarihinin sonunda demir meydana çıktı ki, onu da ilk zamanlarda değerli demir saydılar. Ayrı ayrı sanatçılardan başka detaylar üzere emek bölümüne dayalı büyük devlet kurumları da faaliyet gösteriyordu.

Ekonominin gelişmesi Güney Mısır’da hayvanlarla, Kuzeyde ise tahılla ticaretin gelişmesine zemin oluşturmuştur. Küçük Asya’dan kurguşun ve diğer demirleri, Kıbrıs’tan ise bakır alıyorlardı. Zenginleşmiş, tüccarlar faizle uğraşmaya başlamışlardır. Ekonominin tam olarak devlet mülkiyetine alınması, sosyal hayatın tüm sınırlarının belirlenmesi, bürokrasinin kararlaşması, aslında Antik Doğu toplumlarının hepsine özgü bir yönle – her alanda istikrara ulaşma (ekonomik, sosyo-kültürel ve siyasi hayatta) isteği ile ilgili olmuştur. Topluluk olmadan herhangi bir ailenin varlığı mümkün olamayacağı gibi, devletsiz de topluluğun yaşaya bilmeyeceği durumu şekillenmiştir.

İstikrara ulaşmanın aşırı belirtisi sonuç itibariyle durgunluğa getirip çıkardı. Yani, ekonomi gelişmeden durdu, aynı biçim ve ilişkilerin tekrar üretimi, gözlemlenmeye başlandı.

HACIYEV, Ş., & BAYRAMOV, E. (2013). Dünya Ekonomi̇si̇ni̇n Tarihi. Ankara: Gazi Kitabevi.

turklib

2020 yılının son gününde hayata geçen bu projeyle birlikte popüler konular hakkında kaynağı olan bilgilere en kısa yoldan ulaşabileceksiniz. Ayrıca turklib.org’un instagram sayfasından güncel olarak alanda yapılmış araştırmaların inceleme gönderilerini de görebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu